“Kabotaj Kanunu Ne Zaman Kaldırıldı?” Tarihsel Bir İnceleme
Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana eğitimci olarak inandığım şey şudur: Öğrenmek sadece “bilgi edinmek” değil, tarihin akışını anlamaya, bugünle köprü kurmaya ve birey olarak nerede durduğumuzu görmeye yarar. Bu bakışla ele alırsak, denizlerimiz üzerindeki egemenlik haklarını regüle eden Kabotaj Kanunu kavramı da salt bir yasal düzenleme değil, tarihsel bir dönüşümün yansımasıdır. Bugün “Kabotaj Kanunu ne zaman kaldırıldı?” sorusu etrafında döneceğiz. Ancak burada “kaldırma” terimi dikkat çeker: gerçekte Kanun hâlâ yürürlüktedir. Bu yüzden, mesele aslında ne zaman kaldırıldığı değil, hangi tarihsel süreçlerden geçerek yürürlüğe girdiği ve günümüzde hangi tartışmalara konu olduğu üzerine yoğunlaşacaktır.
Tarihsel Arka Plan: Kapitülasyonlardan Bağımsızlığa
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, deniz ticareti ve limanlarda işletmeci yabancı gemiler yabancı devletlere verilmiş imtiyazlara dayanıyordu. Bu imtiyazların en ağır baskısı, kapitülasyon sisteminden kaynaklıydı. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra ekonomik egemenlik ve ulusal denizcilik açısından önemli bir sorun olarak görülmüştür. ([TürkInform Haberler][1])
Lozan Antlaşması’nda (24 Temmuz 1923) kapitülasyonların kaldırılmasıyla birlikte yabancı gemilerin Türk karasularında kontrolsüz taşımacılık yapma hakkı da büyük ölçüde sona ermiştir. ([Vikipedi][2]) Bu gelişme, denizlerde “egemenlik hakkı” kavramının yeniden tanımlanmasına imkân vermiştir.
Kanunun Kabulü ve Yürürlüğe Girişi
“Kabotaj Kanunu” olarak bilinen yasal düzenleme, tam olarak 20 Nisan 1926 tarihinde Meclis tarafından kabul edilen (Kanun No: 815) ve 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemedir. ([RayHaber][3]) Bu kanunla birlikte; Türkiye sahillerindeki nakliyat, liman‑işletmeciliği, deniz ticareti ve kılavuzluk gibi hizmetlerin yalnızca Türk bayraklı gemiler ve Türk vatandaşları tarafından yapılması öngörülmüştür. ([Hukuk Ansiklopedisi][4])
Bu tarihsel adım, sadece bir sektörün düzenlenmesi değil, ülkenin denizlerdeki bağımsızlığının tescil edilmesidir. Nitekim 1 Temmuz tarihi, her yıl “Kabotaj ve Denizcilik Bayramı” olarak kutlanmaktadır. ([RayHaber][3])
“Kaldırılma” Meselesi: Yanılgı mı Gerçek mi?
Belki başlıkta geçen “ne zaman kaldırıldı?” sorusu bir yanılgı içerir. Çünkü bu kanun kaldırılmamıştır; aksine yürürlüktedir ve hâlâ geçerlidir. Bazı kaynaklarda “kaldırıldığı” şeklinde yanlış bilgi bulunabilir, ancak uzman ve hukuki kaynaklara göre Kanun hâlâ Türk denizcilik hukuku açısından geçerlidir. Dolayısıyla burada dikkat edilmesi gereken nokta; kavramın yaygın dilde “zorunluluğu sona erdi mi?” ya da “deniz taşımacılığı serbest bırakıldı mı?” şeklinde yanlış yorumlanmasıdır.
Günümüzde Akademik Tartışmalar ve Toplumsal Yansımaları
Akademik çevrelerde bu kanun üzerine birçok tartışma yürütülmektedir. Bir yandan, küreselleşmenin ve serbest piyasa taşımacılığının artmasıyla birlikte bazı uzmanlar, kanunun denizcilikte rekabet gücünü sınırladığı görüşünü savunmaktadır. ([Yenigün Gazetesi][5]) Öte yandan, ülkenin deniz güvenliği, liman işletmeciliği ve milli ekonominin korunması açısından kabotaj hakkının teminatı olarak devam etmesi gerektiğini savunan güçlü argümanlar bulunmaktadır.
Bu tartışmalar ışığında şunları düşünebiliriz:
– Yerli denizcilik sektörü korunmalı mı, yoksa serbest rekabete mi açılmalı?
– Denizcilik alanındaki yabancı yatırım ve iş birliği bu kanunla engelleniyor mu, yoksa dengeli bir koruma mı sağlıyor?
– Toplumsal farkındalık açısından “denizlerde egemenlik” kavramı hangi anlamları taşıyor?
Bu sorular, sadece hukukçuların değil, ekonomi, tarih, eğitim gibi farklı disiplinlerin de ilgisini çeken noktalar haline gelmiştir. Öğrenciler, araştırmacılar ve sektördeki profesyoneller bu alanlarda makaleler, tezler üretmektedir. Bu süreç, öğrenmenin dönüştürücü gücünü bir kez daha gösterir: Bilgi edinmekle kalmaz, sorgularız; uygulama ve politika dünyasına bakarız; toplumla köprü kurarız.
Sonuç: Ders Çıkarılacak Öğeler
Özetle: Kabotaj Kanunu ne zaman kaldırıldı sorusunun kısa cevabı “kaldırılmadı”dır. Ama uzun cevap şudur: 20 Nisan 1926’da kabul edilmiş, 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girmiş ve günümüzde hâlâ yürürlüktedir. Bu gerçek, bize şu önemli dersleri sunar:
– Tarih bir çizgi değil, bir süreçtir. Yasal düzenlemeler bir anda “ortadan kalkmaz”, değişir, tartışılır, uygulanır ya da güncellenir.
– Öğrenmek yalnızca geçmişte ne olduğunu bilmek değil, bugünle bağ kurup geleceğe dair sorular üretmektir.
– Denizcilik, ekonomi ve bağımsızlık gibi “görünmeyen” alanlar bile toplumsal dönüşümün temel taşlarıdır.
Okuyucu olarak sizlere şu soruları bırakmak isterim:
– Bugün denizcilik alanında yerli ‑ yabancı dengesinin nasıl olması gerektiğini düşünüyorsunuz?
– Bir yasanın “hala yürürlükte olması”, onun günümüzde hâlâ geçerli olduğu anlamına mı gelir, yoksa değişime açık mı olmalıdır?
– Öğrendiğiniz tarihi süreçler, bulunduğunuz toplumda hangi soruları gündeme getiriyor?
Bu türden sorularla hareket ederek, yalnızca bilgi edinmekle kalmaz; o bilgiyi kendi dünyanıza, kendi çerçevenize yerleştirirsiniz. Ve işte bu yerleştirme süreci, gerçekten öğrenmenin dönüştürücü gücüdür.
[1]: “Kabotaj Kanunu nedir, amacı ve önemi nedir? Kabotaj Kanunu ne zaman …”
[2]: “Kabotaj – Vikipedi”
[3]: “Kabotaj Kanunu Ne Demek, Önemi Nedir? Kabotaj Kanunu Ne Zaman Yürürlüğe …”
[4]: “Kabotaj Kanunu / Kanunlar / Mevzuat / Hukuk Ansiklopedisi”
[5]: “Kabotaj Kanunu Değişti Mi? Kabotaj Kanunu Nedir? Kabtaj Kanunu Ne İşe …”